12 Haziran 2017 Pazartesi

YORDUNUZ BE BİZİMKİLER!

Helâl olsun size!
Tebrikler bizimkiler!
65-70 yıllık ömürlerin 45-50 yılında, belki daha fazlasını; kendini iktidar vehmeden "kifâyetsiz muktedir" güçlerle, kendilerini güç yetmez vehmeden, oturtuldukları koltukların imkanlarıyla şımaran gayrı milli müdürlerle, onların genel müdürleriyle, onların amirleri-bakanlarıyla mücadele ile geçirdik, yorulmadık!
Devletin beni ve bütün milleti korumak için tevdi ettiği yetkilerle ezildik, hapsedildik, firara düştük; kaçtık, kaçarken de gayrı millilerle uğraştık, didiştik, yorulmadık!
Savaştık yorulmadık!
Vurulduk yorulmadık! Vurduk yorulmadık!
Asıldık, öldürüldük, çoğaldık!
Düşmanlar veya hasımlar veya gayrı milli odakların işbirlikçileri çoğaldıkça, güçlendikçe biz de tek başımıza imânî direncimizle güçlendik!
Yaralarımızı tek başımıza tedavi ederken, öldüremeyen yaralarımızdan aldığımız ilhamla güçlendik, asla yorulmadık!
Ecelleri ile Emr-i Hak'ka teslîm olanlarımızı uğurladık, ağladık, yorulmadık!
Bayrak inmesin, Ezan dinmesin diye, toprak vatanlaşsın, Bayrak biraz daha allaşsın diye kan döken Ülküdaşlarımızı uğurladık, içimize ağladık, yorulmadık!
Kızdık yorulmadık!
Yazdık yorulmadık!
İkbalimizi kaybettik, kaybolan istikballeri seyrettik yorulmadık!
Cücelerin bile yanlarında dev gibi olduğunu bildiğimiz cüceden de cüce karakterleri fâş ettik, yorulmadık!
Cezalandırdık yorulmadık!
Affettmekten yorulmadık!
Rabbim'in tanıdığı imtiyazla kısas hakkımızı kullandık yorulmadık!
Ama siz varsınız ya Bizimkiler, siz varsınız ya!
Sizin yaptıklarınıza her seferinde; "Yok artık! Olamaz böyle bir şey!" diye diye yorulduk!
Siz varsınız ya Bizimkiler!
Siz varsınız ya!
Sizin tarafınızdan kandırılmaktan yorulduk!
Sizi Allah ıslâh etsin!
Sizin müstehakınızı Allah versin ki verir!
Size kızmaktan yorulduk!
Sizin bize yaptığınız ayıpları saklamaktan yorulduk!
Biz ve benzeşen millet fedaileri, sizsiz oluruz!
Siz birilerinin gölgesine sığınmış gölgesizlerin arkasında psikopatlaşırken; biz, "Ve tevekkel a'lallah" deyip Kimsesizler Kimsesi'ne sığınarak, O'nun izni ve ruhsatı kadar var olmaya devam ederiz!
Yorulsak da, vurulsak da, yalnızlığımızın muhteşem kalabalığına terk edilsek de biz var olmaya devam ederiz ki ediyoruz, Allah'ın izniyle edeceğiz de!
Ya siz? Ya siz zavallılar?
Gölgesizlerin himayesinde, gölgelerinin boyundan hareketle güçlü vehmettiğiniz mevki-makam veya dünyalıklarına güvenen harîslerin arkasında güneş battıktan sonra ne yapacaksınız?
Haberiniz olsun bahçelerinizi bostan, apartmanlardaki teraslarınızı sera yapacağız! Oralar milletin olduğu için millileştireceğiz, millet adına ekip-biçeceğiz!
Allah kahretmesin hâlâ size üzülüyor sevgi pınarı gönlümüz!
Hâlâ size üzülüyor îmandan olan vefamız!
Bizi yordunuz be Bizimkiler, beni yordunuz?
Ve millete istikbal olsun diye yaratıldığına emin olduğum Gönül Adam'ı kandırarak hem bu dünyanızı, hem de ahiretinizi harap ediyorsunuz!
Yaptıklarınızdan utandırarak bizi yordunuz!
"Elhamdülillah Türk'üm" diyenlerden asla şikâyetimiz olmadı, olmaz da!
"Ne mutlu Türk'üm diyene" diyenlerdensiniz güya ama "Türk oğlu Türk'üm" diyen ve dünya insanlığını kurtaracak reçetenin sahibi Muhteşem bir münevveri oyalayarak milletin ve devletin bekasının vebaline giriyorsunuz!
Hey Bizimkiler!
Siz, bu dediklerimizi de anlayamazsınız!
Yıllardır; hasımlarla uğraşırken fırsat buldukça size anlattıklarımızı anlamamakta direnerek bizi yordunuz!
Hadi şimdi, kaç kişi bir arada bu sözlere gülecekseniz gülün ama biliyoruz ki, siz kendi başınıza kaldığınızda ya korkunuzdan, ya da hâlâ varsa vicdanınızın tepinmesinden aldığınız her nefeste, verdiğiniz her solukta kahrolacaksınız!!
Adaletin de Yaratıcısı ve Sahibi olan Allah; hiç bir zaman, hiç bir yerde aslanı kediye boğdurmadı, boğdurmayacak!
Hakkın tecellisi ile mutlaka ama mutlaka haklı kazanacak!
O gün de belki yarın, belki yarından da yakın!
Siz, bizim gibi millet fedailerinden korkmak üzere yaratılmışsınız ve korkacaksınız!
Bizim en yorgun halimizde bile karşımızda duramayıp kaçarsınız, kaçacaksınız!
Kaçın! Biz kaçanı kovalamayız ama biliyoruz ki siz, bizden kaçıp belânıza yakalacaksınız!
Biz gerekirse yeniden Ergenekon edeceğimiz bir yerde dört yüz sene daha tevekkül eder, kurtça sabreder ve günü geldiğinde çıkarız ama siz zaten yok olmuş olursunuz!
Çünkü biz; "Elhamdülillah Türk'üz." diyenleriz ama siz, ne olduğunuzu bilmeden korkularınızla başbaşa çırpınan zavallılarsınız! 
Sizin için helâk, bizim için felâh Allah'ın kaderidir Elhamdülillah...
Sizi Allah ıslah edecek!
Allah var nâmertler, Allah var! "Allah var, ne gâm var?"
"VE TEVEKKEL A'LALLAH - Vekil olarak Allah yeter." (Ahzap-3)
Selâm, sevgi, duâ..
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: