23 Eylül 2017 Cumartesi

HEEY DOSTUM!

"IKBY’de yapılacak referandumu öncesi gerçekleştirilen kritik MGK’nın ardından yayımlanan bildiride; 'IKYB yönetimi, vakit varken referandum kararından vazgeçmeye davet edilmiştir.' denildi." (Yaygın Basın) Haberiyle başladım güne..

"ABD'den döndükten sonraki MGK Toplantısından sonra görürsün gününü Barzani!" ikazı şeklinde algıladığım beyanatdan sonra hayatımda ilk defa Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı'nın Yurt-dışı seyahatinden dönüşünü sabırsızlıkla bekledim!
Gittiler ve döndüler hamd olsun..
Cumhurbaşkanlığı Korumalarına silah satmayan ABD'den bir-kaç uçak alarak dönmüşler!
İftihar ettim elbette! 
Çünkü "İtibardan tasarruf olmaz." vakarını daha önce Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanından duyarak öğrenmiştik..
Geldiler, Tarihî MGK'nu topladılar ve Hükûmete tavsiye kararı açıklandı!
"Eski Türkiye'nin Postal Yalayıcı" sı, İleri Demokrat Yeni Türkiye'nin; "Türkiye seninle gurur duyuyor!" diye alkışladığı Açılım Süreci Figüranı Barzani'ye uygulanacak yaptırımları şahsen anlamadım!
Elbet Dünya Lideri sıfatlı Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı'nın - bu sıfatı özellikle ve benim hiç bir şeyim olmadığını vurgulamak için tekrarlıyorum.- vardır bir düşünceleri veya açıklamadığı, açıkladığı anda yıldırım hızıyla uygulanacak bir kararları vardır elbette!
Benim hiç bir şeyim olmayan Yeni Türkiye'nin Seçilmiş Erdoğanı ile ABD'nin Seçilmiş Trump'ının birbirlerine; "Dostum!" hitapları aklıma, soy-kırımcı ABD Generallerinin Kızılderili reislere; "Hey Dostum!" diye seslenişlerini ve sonrasındaki vahşetlerini hatırlattı!
Bir de bir "Vahşi Batı" fıkrası hatırlattı:
Uzak yoldan gelen yorgun Kovboy, güzergâhtaki bir kasabada atını bağlayarak bara girer ve soğuk bir bira ister..
Birasını tadını çıkara çıkara keyifle içer, hesap ödeyip dışarı çıkar ki, atının yerinde yeller esiyor!
Çılgına döner!
Hiddet ve şiddetle tekrar bara girer ve:
- Hey Kasabalılar! Eğer 10 dakika içerisinde atım yerine getirilmezse Arizona'da yaptığımın aynısını yaparım! Haberiniz olsun! Diye haykırır ve bir bira daha ister..
İkinci birasını höpürdeterek öfkeyle içer, parasını vermeden çıkar ve tekrar bağladığı yerine getirilmiş olan atına öfkeyle biner.
Atını tam topuklayacakken, bir kasabalı:
- Hey Kovboy! Arizona'da ne yapmıştın? Diye sorar.
- Ne yapacağım Dostum, ana-avrat küfrederek çekip gitmiştim! Der, atını artistik bir şovla şahlandırıp dört nala yoluna koyulur...
Herkes gibi benim de müthiş bir mereakla beklediğim; ABD dönüşü Tarihî Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı ve sonrasındaki açıklama bana atı çalınan öfkeli kovboyu hatırlattı Dostum!
Şimdi de merakla Bizim Seçilmiş Erdoğanımız'la ABD'nin Seçilmiş Trump'ı arasında; "Heey Dostum!" çıkışlı diplomatik-dostâne(!) sohbeti bekliyorum!
Önce hangisi; "Heey Dostum!" diye seslenirse öbürünün; "Hugh!" diye yutkunacağını zannediyorum hafızamın zorlamasıyla!
"TARİH DEĞİL APTALLIKLAR TEKERRÜR EDER!" 
Selâm, sevgi, duâ..
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: