17 Eylül 2013 Salı

DARILMADIM, DARILDI!

Hep çocuk kalsa da küsmez yüreğim,
Yüreğim incindi, özüm darıldı!
Doğruya meyletti dilim, dileğim,
Yalan rağbet gördü, sözüm darıldı!...

Kurmuş düzenini sahtekâr fentbaz,
Sahtekârlar olmuş şah iken şahbaz!
Aynı ipte işe çıkmış kırk cambaz,
Görmek istemeyen gözüm darıldı!

Korkup kucaklaşmış dev ile cüce,
Ayaklar baş olmuş, alçaklar yüce!
Ekleyerek ipi, ipe iyice,
Kör düğüm etmişler, çözüm darıldı!

Sevdayı büyütmüş çekilmez hasret,
Payıma çok düşmüş hasretten kısmet!
Mertlik yasaklanmış, yok olmuş nûsret,
Sabrım feryad etti, dözüm darıldı!

Acep rüyalarda tûfan kopar mı?
Şeytana direnen îman bıkar mı?
Yanmayan ocaktan duman çıkar mı?
Külüm alevlendi, közüm darıldı!

Dinlenmeyen sözü söylemedim hiç,
Kem sözü, yalanı dinlemedim hiç,
Çok ıstırap çektim, inlemedim hiç,
Sînemde zonklayan, sızım darıldı!

Yoklar pazarından, yokları aldım
Hiç yüzme bilmeden ummâna daldım!
Bazen heveslenip bir ıslık çaldım,
Kılıfda kapalı, sazım darıldı!

Sordum derde, "Senin derdin ne?" diye,
Derdini derdime ettim hediye,
Sitem de etmedim nankör kediye,
Cânâna nâzlanan nâzım darıldı!

Dosta giden uzun yola küsemem!
Bülbülce inlerim, güle küsemem!
Sözüm sazda öter, tele küsemem,
Tezenem coştukça, özüm darıldı!...

Malı yük etmedim sırra göçüme
İtibâr etmedim süse biçime
İçime ağlayıp, güldüm içime
Ciddiyetten bıkan yüzüm darıldı!

Yusuf'u kuyudan almadı kervan,
Yol bilmez rehberle kaynadı her yan,
Yüz yüze bakarak kararamayan,
Salkım koruk kaldı, üzüm darıldı!

Her seher şafakla kucaklaşarak
Çoban yıldızımla vedalaşarak
Bugünüm dünüme yarınlaşarak
Baharım yaz oldu, güzüm darıldı!

18 Eylül 2013/ İzmir
Mustafa ASLAN




Hiç yorum yok: