Biz Allah için başlar Türk'çe, "Bismillah" deriz.
Cihât'tan 'Hicret' deyip kaçarken hîleciler;
Ölürüz Allah için kâfire "yallah" deriz,
Türkçe Tanrım derken biz, hem de "Ya Allah" deriz...
Bilirler sonuçlanmaz oyunlar da, plan da,
Bilirler ki bizimdir aşîret te klan da!
İçtiği süt tasına pislemezken yılan da;
Başımıza örülen çoraba küllah deriz,
Ezer hâin başını, "Çok şükür Allah" deriz!...
Türk demiş gözdesinin adına O, Yaratan!
Türkün hasmı çok olur, çok olur atan tutan!
Ne Damat'lar biliriz ucuza vatan satan!
Girdiğimiz yerde biz çevreyi düzenleriz,
Çünkü işe başlarken önce "Bismillah" deriz...
Mavi gökle yağız yer yaratılalı beri,
Dünya düzeni için olmuş Türk'ün seferi.
Ne biz geriyiz beğler, ne kefere ileri!
İlim Çin'de de olsa gider alır geliriz,
Her sefere çıkışta; "Allahüekber" deriz...
Esârete hasımız, hürriyettir hârika
Adilce hükmederiz dilli dilsiz mahlûka.
Kurallara uyarsa tebaa-y-ı sâdıka,
Çin'in Tonyukuk'unu alır Bilge ederiz
Ve her galibiyette; "Elhamdülillah" deriz...
Türk'ün olduğu yere, adâlet huzûr dolar,
Elini çektiği yer ıraklaşır ve solar!
Bazen kapı itimiz, kudurup bize dalar,
Baytarlarca otanır aşılanır itimiz,
İtimize kızınca "Fesubhanallah!" deriz...
Yokluğa yerinmeyiz varlığa sevinmeyiz
"Ve tevekkel A'lallah" diyerek şükrederiz.
Ölümü öldürerek ölürken diriliriz!
Alemin nizamıyız, Seyfullah olan biziz
Türkçe "Çalabım" derken, şevkle "Ya Allah" deriz...
Yesevî'nin Türk sesi, öğüt verir câhile,
Türk'ün hiç bir işinde asla görülmez hile,
Rûhu teslim ederken en son nefeste bile;
"La ilâhe illallah" ve "Resûlullah" deriz,
Türk'üz Elhamdülillah, her daim Allah deriz...
Cihât'tan 'Hicret' deyip kaçarken hîleciler;
Ölürüz Allah için kâfire "yallah" deriz,
Türkçe Tanrım derken biz, hem de "Ya Allah" deriz...
Bilirler sonuçlanmaz oyunlar da, plan da,
Bilirler ki bizimdir aşîret te klan da!
İçtiği süt tasına pislemezken yılan da;
Başımıza örülen çoraba küllah deriz,
Ezer hâin başını, "Çok şükür Allah" deriz!...
Türk demiş gözdesinin adına O, Yaratan!
Türkün hasmı çok olur, çok olur atan tutan!
Ne Damat'lar biliriz ucuza vatan satan!
Girdiğimiz yerde biz çevreyi düzenleriz,
Çünkü işe başlarken önce "Bismillah" deriz...
Mavi gökle yağız yer yaratılalı beri,
Dünya düzeni için olmuş Türk'ün seferi.
Ne biz geriyiz beğler, ne kefere ileri!
İlim Çin'de de olsa gider alır geliriz,
Her sefere çıkışta; "Allahüekber" deriz...
Esârete hasımız, hürriyettir hârika
Adilce hükmederiz dilli dilsiz mahlûka.
Kurallara uyarsa tebaa-y-ı sâdıka,
Çin'in Tonyukuk'unu alır Bilge ederiz
Ve her galibiyette; "Elhamdülillah" deriz...
Türk'ün olduğu yere, adâlet huzûr dolar,
Elini çektiği yer ıraklaşır ve solar!
Bazen kapı itimiz, kudurup bize dalar,
Baytarlarca otanır aşılanır itimiz,
İtimize kızınca "Fesubhanallah!" deriz...
Yokluğa yerinmeyiz varlığa sevinmeyiz
"Ve tevekkel A'lallah" diyerek şükrederiz.
Ölümü öldürerek ölürken diriliriz!
Alemin nizamıyız, Seyfullah olan biziz
Türkçe "Çalabım" derken, şevkle "Ya Allah" deriz...
Yesevî'nin Türk sesi, öğüt verir câhile,
Türk'ün hiç bir işinde asla görülmez hile,
Rûhu teslim ederken en son nefeste bile;
"La ilâhe illallah" ve "Resûlullah" deriz,
Türk'üz Elhamdülillah, her daim Allah deriz...
Rûm Sûresi'nde belli, farklı ten ve dilimiz,
Zâlim ile mazlûma farklı değer elimiz,
Sınırsızdır öfkemiz, tükenmezdir sevgimiz;
"Hây"yı, "Hû"yu bilerek Tek Tanrı Allah deriz,
Türkçe Çalabım derken; O, bilir Allah deriz...Kendimizden biliriz şehâdet getireni,
Affederiz yok yere ömrünü bitireni...
Haçlı ile bir olup Müslüman öldüreni;
Adâletle sorgular şer'en ıslâh ederiz,
Tanrı'ya güvenene yakındır Allah deriz...
Bilir bilmez cahiller bir de ahkâm kesmez mi?
A zavallı! Yaratan tüm dilleri bilmez mi?
"Çalabım medet!" dersem, imdâdıma gelmez mi?
"Allah! Allah!" diyene kıyarlar "Ey vah!" deriz,
Biz Türkçe Tanrı derken, ihlâsla Allah deriz...
11 Eylül 2013/ İzmir
Mustafa ASLAN
1 yorum:
Yorum Gönder