Min yatar aygırdan bir dəvə çoxdu.
Hayana çevirsən min dəfə çoxdu
Diri ölülərdən ölü dirilər!" (Azerbaycanlı Şâir Elman TOVUZ)
Gönüldaşlarım!
Bugün size, bir "Diri Ölü" müzü temsilen sesleneceğim!
Şaşırdınız ama şaşırmayın!
Okursanız hak verirsiniz sanıyorum!
A.N.A.'dan hepimize açık mektup var:
Günlerdir, hatta haftalardır; "Biraz sus!" ricasına muhatap olduğum andan beri Arif Nihat ASYA Rahmetli ile hasbıhaldeyim...
Okuyorum, dönüp bir daha okuyorum!
Rûhuma gusül abdesti aldırıyorum sanki!
Yorulmadan, bıkmadan, usanmadan anlatıyor Arif Nihat ASYA, anlatıyor, anlatıyor...
Anlamadığım yeri; bir daha, bir daha anlatıyor!
Ta ki ben anlayıp, anladığımı anlatmaya niyetleninceye kadar anlatıyor!
Sağlığında epeyce dizinin dibine oturmuş, kendi buğulu sesinden doyamadan doyumsuz şiirlerini dinlemiştim...
"Keşke" Şeytan sözü, vesvese başlangıcı ama keşke daha fazla otursaymışım..
Keşke daha fazla dinleseymişim...
Anlamış, bilmiş Rahmetli özleneceğini! Anlamış özleyeceğimi ki; Divan'lar dolusu şiirler, ciltler dolusu öğütler bırakmış bize, size, onlara, hepimize..
Acizane kitaplığımda, 1977'de edindiğim "Ötüken Yayınevi" neşriyatı, altı kitaptan oluşan "Şiirler"i var...
İki kitap da "Çekirdek" leri..
Bildiğim kadarıyla Arif Nihat Asya'nın otuzdan fazla basılı kitabı var, bunların yirmiden fazlası şiir...
Ama maalesef bende bu kadarcığı var!
Ey Okuyanlar!
Özellikle de,
Ey Okuyan-Yazanlar!
Lütfen Arif Nihat Asya kitaplarını edinin..
Okuyun, okuyun, okuyun ki;
Her sıkışan inkârcı, her daralan münafık, her panikleyen siyasi O'nun arkasına saklanamasın!
Okuyun ki, tanıyın ki, A.N.A.'dan nasiplenin ki, O'nu savunma hakkına sahip olasınız!
"Mâûn Mücrîmleri"nin elinden çekip alın Arif Nihat Asya'yı!
Vallahi davacı olur sizden, bizden, hepimizden!
Çünkü o yaşarken geçici hayatını; sana, bana, ona, size, bize, onlara, hepimize sahip çıkmış, arka olmuş, ses olmuş...
Şimdi O, hak dünyada biz, nâ-hak dünyadayız ve "Ölü diriler" in elinden bu "Diri Ölümüz" ü çekip almak zorundayız...
Sağlığında engin hoş-görü sahibi, sınırsız bağışlayıcı bir tavrı vardı ama bilesiniz ki, bilmeliyiz ki, Mütedeyyîn Müslüman Türk"ün fıtrâti karakterini yaşıyordu o!
Hak Divanı'nda, "Dîn Günü" nde O'nun kararı geçerli değil...
Biz O'nu ihmal ettik!
Biz ihmal edince de; "Her türlü milliyetçiliği ayakları altına almış" birinin diline düşmesine, Arif Nihat Asya gibi bir Türk Milletçisi Milliyetçinin suistimal edilmesine seyirci kaldık!
Elbette davacı olacak bizden!
Elbette davalı olmalı bizden!
Tabiat ve siyaset, boşluk kabul eder mi?
Yemeyenin malını yemezler mi?
Süflî mirasyedinin mirasını, yetişen alıp gitmez mi?
Zararın, neresinden dönülse kâr değil mi?
Hadi silkinelim okuyanlar!
Hadi silkinelim okuyup-yazanlar!
Silkinelim ki, kendimize dönelim ve Arif Nihat ASYA'nın, kalıcı yol tarifi ile ömür yolculuğumuzu yapalım...
Rehberlerimizden biri Arif Nihat ASYA' yı dinleyelim ki, düz yolda kaybolmayalım!
Buyurun, bakın bakalım Arif Nihat ASYA, kimlere ne kadar güvenmiş, kimleri ne kadar ciddiye alıp, ne kadar sitem etmiş, buyurun:
"Siz büyük Türkiye'yi gerçekleştirecek olan Ülkücüler!
Siz Oğuzların, Kür Şadların, Alparslanların, Fatihlerin, Yavuzların, Abdülhamidlerin, Yunus Emrelerin, Mevlanaların, Hacı Bektaşların, Sütçü İmamların, Dilşad Sultanların, Nene Hatunların, Gevher Nesibelerin, Malhun Hatunların torunları olan Ülkücüler;
'Gafillerin ardında Allah'ı anan; kaçanların ardında vuruşan, ölüler arasında diri olan gibidir.' Kutlu Peygamber sözünün muhatabı olmak için çalışın.
Yolunuz açık olsun.
Cenab-ı Allah, taşıyamayacağımız yükü omuzlarımıza yüklemesin.
Yüce Yaradan kendi dini için gayret eden herkese yardım etsin.
'GENÇLİĞİN ACI HALİNE
Öldün mü ey gençlik?
Eğer öldünse haber ver:
Onlara hicviye yazan kalemim
sana da mersiye yazsın!
Yahut ölmediğini ispat et ki,
Sana olan büyük imanım sarsılmasın
Ve sana olan destanım boşa gitmesin.'' Bayrak Şairi Arif Nihat Asya'nın; bu yıllar gerisinden, çağlar ötesine seslenişinin muhatapları; neredesiniz, neredeyiz?
Bu satırları okuyup utanmayanınız var mı içinizde?
"AKIL KULLANILACAK BİR ARAÇTIR. İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL." Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder