Anayasa zorla değiştirilip Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi 'ne geçilinceye kadar, itiraf etmeliyim ki, Türkiye'de siyâset dünyanın en zor işinden daha zordu!
Çünkü armudun sapıyla, üzümün çöpüyle uğraşmaktan hiç kimse veya siyasi oluşum fikir ve ülkülerini anlatmaya fırsat bulamıyordu...
Taraftarlık ile yoldaşlık, fikirdaşlık, ülküdaşlık karşı karşıya getiriliyor; fanatikçe benim hırsızım senin hırsızından yavuzdur mantıksızlığında çırpınılıyor ve çırpındıkça da batılıyordu!
Atatürk'ün kurduğu parti olmakla övünülen, sonra "ortanın solu" na İsmet Paşa tarafından çekilen, sol gardlı sağlak adamların acemilikleri yüzünden belki genel başkan olan kişiler bile CeHaPe'nin -varsa- bir idealini görüp benimseyemediler!
Dünyanın hangi sisteminde; "Adamlar çalıyorlarsa da çalışıyorlar!" gibi akla, vicdâna ve bütün semavî dinlere aykırı bir savunma yapılabilir?
ABD menşe'li Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesinin eş-başkanı olmakla övünen birisi, dünyanın neresinde millîlikten ulusallıktan bahsedebilir?
Her şeye ve bütün yapılan yanlışlara rağmen kurucusu Alparslan Türkeş 'in manevî varlığı ile hâlâ Türk Milliyetçiliğinin siyaseten tek adresi olarak kalmayı başarmış bir partinin genel başkanı, BOP Eş Başkanı olduğunu kendisi söyleyen gayrı milli bir kişiye verdiği siyasi desteklerle millîlik gösterisi yapabilir mi?
Ama yapıldı maalesef hem de yıllarca!
Türkiye'de iç ve dış siyasetin Okyanus ötesinden dizayn edildiği fark edileli beri, garip bir tecelli ile veya müthiş bir organizasyon başarısıyla kendine has düşünce ve fikirleri olan parti genel başkanları görülmedi!
Meselâ 15 yıldır hükûmet eden AKP Kurucu Genel Başkanı'nın basılı tek risalesi olmadığı gibi, konuşma metinleri de Genel Başkan danışmanlarınca hazırlanıyor!
Ana-Muhalefetin mevcut Genel Başkanının ve ondan önceki genel başkanlarının da basılı kitapları veya risaleleri yok!
"Yavru Muhalefet MeHaPe" nin, 20 yıldır genel başkanlığını yapan ekönomistin de otuz yılda doçentliğe terfi edemeyen "Dr" ünvanlı akademisyenlik haricinde ne eseri var, ne de risalesi! Kendisinin olmadığı gibi partinin kurucu genel başkanı Rahmetli Alparslan Türkeş'in eserlerini de unutturdu!
Bu fikir kabızı şahısların, başkalarının gölgesine sığınmış gölgesizlerin yönetimindeki siyaset yüzünden de kimin, ne zaman, kiminle birlikte olacağını tahmin asla mümkün değildi!
Şimdi iş kolaylaştı!
Herkes, inandığı bir kişiyi anlatacak...
Boyu şu kadar, kilosu şu kadar, aslı-nesli şu...
Eserleri şunlar, ülküleri şunlar...
Ve artık; "İşi ayinesidir kişinin, lafa bakılmaz..." darbı meselini, herkes savunduğu ve Cumhurbaşkanı olmasını istediği zatı anlatırken ispata çalışacak...
Arkasında yüz bin imza olan ve 14.000 Lirası olan herkes de aday olabilecek...
Kendisine göre bir sistem icad eden Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Partili Cumhurbaşkanı adaylardan birisi ve sanırım artık sevenler de, sevmeyenler de yeterince tanıdı...
1999 yılında; "Eğer bir gün duyarsanız ki, Tayyip Erdoğan çok zengin olmuş bilin ki harâm yemiştir." diyen Seçilmiş Cumhurbaşkanı partili olmak için yapılan son Olağanüstü Kongrede; "Şu saatten sonra da ülkem, milletim için, ümmetimiz için, insanlık için hayırlı olmayan hiçbir şeyin bizim nezdimizde yeri yoktur, olamaz.
Buradan milletime sesleniyorum, eğer bu kardeşiniz Tayyip Erdoğan'ın ülkesinin ve milletinin hayrına olmayan en küçük bir tavrını, davranışını, icraatını, sözünü duyarsanız, bugüne kadar yaptığı her şeyi bir kenara bırakın ve gereğini yapın.
Böyle bir yanlışın içine düşen Tayyip Erdoğan'ın tüm hakları size helaldir." diyebildi!
1999'da söylediği sözü de, bugünkü bu sözünü de çılgınca alkışlayan taraftarlarının ruh yapılarını ve hatta zekâ seviyelerini, IQ 'larını ölesiye merak ediyorum!
Seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın partili oluşunu resmîleştiren son Olağanüstü AKP Kongresinde her ne kadar 3 kasım 2019 işaret edildiyse de, şahsen her ân bir Erken Genel Seçim baskını bekliyorum..
Son Olağanüstü AKP Kongresi, size de bir seçim startı gibi gelmedi mi?
Seçime gidilmeden, listeler yeniden ve Partili Cumhurbaşkanmı tarafından bizzat yapılmadan AKP'de istenilen revizyon nasıl gerçekleşebilir ki?
Hadi hayırlısı...
Artık şahsen çok net olarak diyebiliyorum ki:
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder