Sevgili Rahmetli Sinan ATEŞ cinayetinden beri ısrarla sustum ama yutkuna yutkuna da şiştim!
Demokrat Parti Gene. Bşk. Yrdımcısı Cemal Enginyurt ve gazeteci yavuz Selim Demirağ'ı Türk Gönlümün bütün samimiyetiyle alkışlayarak her ikisine de en kalbi teşekkürlerimi gönderiyorum.
Sonunda Ülkücü hareket'te KAN DAVASI başlattılar!
Yazıklar olsun!
Yuh olsun!
Rahmetli Sinan ATEŞ; "Keşke tanımasaydım!" diye hayıflandığım müstesna bir kişilik.
Elimde kalemim, TV karşısında Yavuz Selim Demirağ ve cemal Enginyurt'un katılımcı oldukları programı izliyorum.
Kalemim elimde, hafızam dipdiri ve 2002 seçimleri sonrasına gidiyor hafızam.
"Türkeş'siz MHP Kumpası"nın fikir babası olduğunu bildiğimiz Bahçeli'nin, Millet vekili listesinde dördüncü sıraya koyulması üzerine, Kars'tan aday olan rahmetli bir kardeşimizi arayarak; "Çalışmayalım. Bu moruk, haddini bilsin!" dediğini, dün gibi hatırlıyorum.
AKP'nin iktidar olduğu o seçim sonrası sırf tepki koymak için MHP'den ayrılıp, Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk'ün partisine gitmiştim. Üçüncü veya dördüncü gün, aralarında rahmetli ATEŞ'in de olduğu bir grup Ülkücü ziyaretime gelerek; "Hocam! Sen bizim ağabeyimizsin. Bahçeli'ye muhalefet edeceksen Ümit ÖZDAĞ Hoca genel başkanlığa aday, onun yanında yer alsana..." diye bir öneride bulunmuşlar ve ben de Sayın ÖZDAĞ'ın safında yer almıştım.
Yaşının gençliğine rağmen doğruyu doğru üslupla söylemeyi beceren biri idi Rahmetli ATEŞ...
Biz ülkücüler, Rahmetli Muhsin Başkan'a kadar, Ülkü Ocakları Genel başkanını yapılan bir kongre ile seçerdik.
Ne zaman ki Ülkü Ocakları genel başkanları, MHP Genel başkanlığınca atanmaya başlandı; "Devletin Başına Devlet Geçecek" sloganı da türedi!
Ülkücü hareketin beli bu sloganla kırılmıştı.
Çok söyledik ama az işitildi.
Kemal Kılıçdaroğlu, büyük bir nezaketle rahmetli ATEŞ'in hem eşini, hem de babasını arayarak taziye mesajı verdiğini grupta söyledi ve bu işin arkasını bırakmayacağını açıkladı. Sayın Enginyurt gibi ben de teşekkür ediyorum.
Bu satırları, hem duygularımı ifade etmek, hem Sayın Enginyurt ve Yavuz Selim Demirağ'ın asla yalnız olmadıklarını beyan için karalıyorum.
Yüreğim sızlıyor, içim kan ağlıyor ama kalemimden de ateşler fışkırıyor!
Yazarken pek zorlanmam ama bu gece zorlanıyorum.
Sevgili ATEŞ'in çocukları gözlerimin önünden gitmiyor da gitmiyor!
Saygıdeğer Eşinin çok medeni ve kibar paylaşımına da saygı duydum.
Ateşin düştüğü yeri yaktığını bilenlerdenim ve bu kez ateş ATEŞ'e düştü!
YÜRÜ BRA BOLU BEĞİ BU SAVAŞ ZORLU GEÇECEK! Sözlerini sevgili Komunist Gardaşım Mehmet Beşeri vasıtasıyla duydum ve çok tuttum.
Öyle Türkçe bir sesleniş ki!
Görelim Mevla neyler/Neylerse güzel eyler tesellisine sığınarak yazımı noktalamak istiyorum.
Bu konuda bir-çok ülküdaşımın, bir-çok sözü var biliyorum.
Hemen her gün en az on telefon alıyorum.
Kime, ne diyeceğimi bilemez durumdayım. Aklım durmuş, natıkam iflas etmiş durumda çünkü!
Sağ olun, var olun Sayın Enginyurt ve Yavuz selim DEMİRAĞ..
Yorulmayasınız.
Selam, sevgi, duâ vesselâm..
Mustafa ASLAN
Emekli Muharrir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder