İzlemesem haberim olmayacak; haberim olmasa izlemeyeceğim deyip bir giriş yapmaya çalışacağım.
Ama önce öğrencilik yıllarımdan aklımda kaldığı kadarıyla bir yazıda, masalda, hikayede, romanda olmazsa olmaz sayılan giriş-Gelişme-Sonuç teorisine uygun olarak bazı bilgileri paylaşmam gerekecek.
Demeden önce "Ben kimim?" sorusuna da cevap vermeliyim galiba...
Çok uzunca bir giriş oldu ama başka türlüsü mümkün değildi..
Hani tarihte iz bırakan ediplerden birisi; Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" diye tarihe şerh düşmüş ya, onu hatırlayıp hatırlatmak isteyeceğim.
Ne iş mi yapıyorum? Arz edeyim.
Dünyanın en zor işini yapıyorum.
İşsizim!
Uzun yıllar çalışııp, vergi verip, biriktirdiklerime güvenerek bir-kaç yıldır, en ağır işime sahip oldum, işsiz kaldım ve çıldırdım tabi.
Google verilerine göre 85 milyon 52 bin nüfuslu Türkiye'nin, 3 milyon 75 bin kişilik emeklilerinden birisiyim.
Günde üç öğün yiyorum.
Ne mi yiyorum?
Ne bulursam onu tabi ki!
İçinde benimde bulunduğum 85 milyon 62 bin kişinin günlük ihtiyacını karşılamakla mükellef bir Devletimiz, Devletimizi temsilen bir Hükümetimiz, Hükümetimizi temsilen bir başkanımız var...
Şükürler olsun ki var!
Asrın felâketini, asrın mucizesine dönüştürerek yaşadık Elhamdülillah!
Devletimize-Hükümetimize muhalif, demokrasilerin olmazsa olmazı Muhalefet Partimiz de var..
Şükürler olsun ki var ve çok mahirâne bir şekilde çalmakla meşguller!
Çalmak derken müzikten, notadan bahsetmiyorum; götürüyorlar, hem de deveyi hamutuyla götürüyor, sonra da milyonların gözlerinin içine içine bakarak; Biz milletin parasını millete veriyoruz." diyerek milletle alay edebiliyorlar!
Laf lafı açarmış ya; ben de laftan lafa atlayarak -güya- özetleyerek bir ülke panoraması çizeyim demiştim ama elime-yüzüme bulaştırdım galiba.
Aksi, mümkün değildi zaten!
Arap saçına dönmüş meseleleri, çağ-dışı kemik taraklarla çözmeye çalışmak, elbette abesle iştigal ama bile-bile yapmaktan başka çaremiz de yok!
Hadi neyse!
Gözüme dünya kaçtı yie deyip daha fazla uzatmadan, size daha fazla işkence etmeden toparlamaya çalışayım.
Halimiz bu Azizlerim.
Ben memnun olmayankardanım. Memnunum diyenlere de itirazım yok!
Hayat onların istedikleri gibi, tepe-tepe kullanma hakları var deyip; bunun bir de öteki dünyası var, hatırlatırım diyerek uayarma görevimi de yapayım bari..
Yeniden neyse!
Her birinizden ayrı-ayrı özür dileyerek sözümü tamamlamak istiyorum ki başka şansımda yok zaten vesselâm...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder