Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Kurulu’nda, Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek; "Türkiye'de adaletin adresi parlamentodur. Yollar yürümekle aşınmaz. Eğer yürümekle aşınacağını sanıyorlarsa bu mümkün değildir. Yargı yarın sizi de bir yerlere davet ederse şaşmayın!" Dedi...
"Yollar yürümekle aşınmaz." Sözü, Rahmetli Demirel'in literatürümüze kattığı bir vecîze. Dolayısıyla bu konuşma Rahmetli Demirel'i ve bir bir fıkrasını hatırlattı:
Bir toplantıda Demirel’e ülkenin durumu sorulmuştu. Demirel de soruyu yönelten kişiye: "Bak sana bunu bir fıkrayla anlatayım da pazar neşesi olsun." demiş ve anlatmıştı:"Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek görmüş ve fırıncıya; "Ben bunu aldım." demiş.
Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş.
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş: "Hani bizim ördek?" Fırıncı boynunu büküp; "Uçtu!" deyince kavga başlamış.
Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslimin küreğin sapıyla gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış… Gözü çıkan gayrimüslim de peşinden…
Fırıncı, bir duvardan atlamış ve öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Hamile kadın çocuğunu düşürünce kocası da fırıncının peşine düşmüş!
Can korkusuyla kaçan fırıncı önüne çıkan bir Yahudiyi de çarpıp devirmiş, üzeri çamur olan Yahudi de kızıp takılmış fırıncının peşine…
Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayıp Karakuşi Kadının huzuruna çıkarmışlar.
Kadı sırayla sormuş…
Ördeğin sahibi; "Bu adam ördeğimi hiç etti." diye şikayet etmiş.
Karakuşi Kadı, Fırıncıya sormuş: "Ne yaptın bu adamın ördeğini?"
Fırıncı;
"Uçtu Efendim!" demiş.
Kadı, kara kaplı defterini açmış; "Ördeğin karşısında tayyar yazılı.Tayyar uçar anlamına gelir. O halde ördeğin uçması şer'en suç değil." diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş…
Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş; "Her kim ki, bir gayrı müslimin İKİ gözünü çıkara, o müslimin TEK gözü çıkarıla…"
Davacı; "Ne olacak?" diye sorunca Karakuşi Kadı; "Şimdi Fırıncı senin sağlam gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız." Demiş. Tabii gayrimüslim şikayetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
Çocuğunu kaybeden Hamilenin kocasına da Karakuşi Kadı, kara kaplı defterden bulduğu kararı okuyarak; "Tamam" demiş; "Karını vereceksin fırıncıya, o yerine yeni çocuk koyacak." Hamilenin kocası da şikâyetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da berat etmiş!
Kadı dönmüş Yahudi'ye; "Senin şikayetin ne Bre?"
Yahudi boynunu bükmüş, ellerini açmış; "Ne şikâyeti Kadı efendi? Adaletinle bin yaşa sen."
Demirel, fıkrayı anlattıktan sonra dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse; "Ananı öpen kadı ise, kime şikâyet edeceksin?" Demişti.."
Adaletinle bin yaşa Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı!
Kimin anasını öpersen öp; Sana da yakışır, adaletsiz partine de...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Musrafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder