Selâm ile..
Bilal GÖZLER adlı; Dostumuz, Ömürdaşımız, Gönüldaşımız, Yoldaşımız, Ülküdaşımız, Kandaşımız, Sosyal Medyada bir paylaşımıma yaptıkları yorumlarında;
"(Yoldaşlarım, Gönüldaşlarım! Kandaşlarım, Ülküdaşlarım! Ömürdaşlarım! ) SAĞ OLASIN REİS . BİR ŞEY DİKKATİMİ ÇEKİYOR. MHP DEN KİM AYRILIRSA AYRILSIN ÜLKÜCÜ GÖMLEĞİMİ ÇIKARTTIM DEMİYOR. ÜLKÜCÜYE LAF SÖYLEMİYOR , SÖYLETMİYOR. ÜLKÜCÜ HUKUKUNA HEP SADIK KALIYOR . BU MUHSİN BAŞKANDAN BERİ BÖYLEYDİ, ALLAH SİZLERDEN RAZI OLSUN.." Demişler, Allah razı olsun..
Müslüman kalbim, Türk gönlüm, Müslüman-Türk vicdanım coştu. Heveslendim, heyecanlandım...
Allah sizden de razı olsun.
Çünkü, -çok çok özürle- dünyanın en usta şöförü bile muavinin yardım ve yönlendirmesi olmadan sıkışık yerlerde manevra yapamaz, arabasını park edemez.
Şahsî kanaatime göre; Keferece İdealizm, Osmanlıca Mefkûrecilik, Türkçe Ülkücülük Türk Milletinin karakteridir, ruhudur...
Türk Milleti mensubu; başka dinlerden, başka dillerden kişiler olabileceği hatta var olduğu gibi Ülkücülerden de farklı ekonomik görüşlü, farklı siyasi partili Türklerin olması çok doğaldır..
Aynı parti mensubu olmayanları kendinden saymamakla Mekke ve Medine'de yaşamayanları Müslüman saymamak arasında ne fark olabilir?
Başka partiyi tercih eden Ülkücüden vazgeçmekle Müslüman olmayan Gagauz Türk'ünden vazgeçmenin bir farkı var mıdır?
Böyle bir akıl tutulması olabilir mi?
BTP-Bağımsız Türkiye Partisi mensubu II. Kuvay-ı Milliyecileri, BBP-Büyük Birlik Partisi mensubu Alp Erenleri, hâlâ MHP mensubu Ülkücüleri ve Tunceli'de Şehit Öğretmenimizin hatırasına saygılı davranan CHP'li Devrimcileri; bir elin parmakları saymazsak, birlikte toparlanıp sıkılırlarsa, aynı bileğin-bedenin yumruğu olabileceğimizi fark edemezsek, fark ettiğimizi söylemezsek zararlı bölücülerden ne farkımız kalır ki?
Bu kan, can, îman birlikteliğini fark edemezsek, Rahmetli Mehmet Akif'in yüz yıl önceden yaptığı:
"Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir,
Davransana eller de senin, baş da senindir..." millî haykırışını anladığımızı söyleyebilir miyiz?
Tarihte; 200 bin kişilik dev bir orduyla 50 bin kişilik Sultan Alparslan'ın ordusuna saldıran Romen Diyojen'in Haçlı askerleri içindeki Müslüman olmayan ama Türkçe konuşan güçlerin, savaş esnasında aynı dili konuştuklarını fark edince, Sultan Alparslan'ın saflarına geçerek kılıç çaldıklarını hep hatırlarım...
Türk Milletinin millî karakteri hatta ruhu olduğuna inandığım Ülkücülüğün gereği, şartlar gerektirdiğinde bütün millet mensuplarının tek bilek, tek yumruk, tek beden olacaklarından da asla endişem olmamıştır..
Ayrıca yine şahsî kanaatim; Türk soylu Devrimci ile Türk soylu Ülkücünün aynı düzgün karaktere sahip mücadele insanları oldukları yönündedir..
"O'nun delillerinden birisi de yerleri ve gökleri yaratması, sizin renklerinizin ve lisanlarınızın değişik olmasıdır." (Rûm-22) Âyetinden anladığım yaratılış özelliğimle; "Elhamdülillah Türk'üm..." diyerek, Türklüğümü ve övünerek ikrar ile yaşadım, böyle de yaşayacağım ömrümün sonuna kadar...
Sizi sevmekle mükellef bir Müslüman Türk olarak; beni sizinle tanış eden, dost eden, yoldaş eden, gönüldaş eden, ömürdaş eden, ülküdaş eden Rabbim'e, Hüdam'a, Çalabım'a, Tanrım'a, Allahım'a hamd ederek, şükrederek ömür süreceğim..
TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder