Daraldım!
Bunaldım!
Ya kendimi ifade edemiyor, ya da düşündüklerimi anlatamıyor muşum gibi geliyor artık!
Neyi isteyip neyi istemediğimi, yıllardır söylemiş olmama rağmen hala benim yerime ahkâm kesenler var!
Hayretlerdeyim!
Tanıyanlar, asla AKP'li olmayacağımı bilirler!
Önümüzdeki bütün seçimlerde Bağımsız Türkiye Partisi 'ne oy toplayacağım veya "Türk oğlu Türk'üm." demesi bile benim için yeter sebep olan Prof. Dr. Haydar BAŞ Hoca'nın "Kâinat Türk Devleti" ideâlini herkese duyurmak için uğraşacağım..
Çünkü El-hamdülillâh ben bir Türk'üm..
Allah ile aldatıp iki oy daha tırtıklamak hesabı peşinde, camilerde poz verenlerin aksine; Rusya'da DUMA koridorlarında 150 Müslüman Türk'e seccade yaydırıp namaz kıldıran ama tek kare fotoğraf çekmeyi düşünmeyen mütedeyyîn Müslümanlığın propagandasını yapacağım..
Bunu da sadece Allah rızası için ve Türk Milletinin istikbali uğruna katkı sağlasın diye yapacağım..
Ne kimsenin teşekkürüne, ne kimsenin takdirine tenezzül etmeden, bütün emperyalist işbirlikçileri ve satılmış kafaları, hasım görerek karşıma alacağım!
Myanmar'da soy-kırıma uğrayan mazlum Müslümanları savunurken, Türk Yurdu-Türkmen Yurdu Kerkük'te Türkmen soydaşve dindaşlarımızın unutulmasına, emperyalist tuzaklara yem edilmesine asla seyirci kalmayacağım..
Bu uğurda ölümse ölüm, kansa kan, cansa can başım-gözüm üstüne..
Tanıyanlar, Meclis'teki mevcut dört partiyi de onaylamadığımı bilirler.
Bu açık tavrıma rağmen aynı zamanda, Meclisteki partileri onaylamayışım, o partililere ve partilere düşmanmışım şeklinde yorumlanırsa, Aziz Nesin tarifli bu aklı evvel akılsızlara şaşarım!
AKP'yi; millete verdiği sözlerle yaptıkları arasındaki yüzde yüz zıtlıktan dolayı onaylamıyorum, kınıyorum, tenkit ediyorum!
CHP'yi ; Atatürk'ün partisi olmakla övünüp Atatürk'ün Bağımsızlık karakterine yüzde yüz zıt davranışlarından dolayı ve PKK'ya verdiği açık desteklerine rağmen hâlâ Sezgin Tanrıkulu'na genel başkan yardımcısı olarak siyaset yapma hakkı tanıdığı için onaylamıyorum, elbette siyâseten tercihleridir ama ben de siyâsî tercihimle şiddetle kınıyorum, tenkit ediyorum!
MHP'yi ; ömrümün 45 senesini propagandisti olarak geçirmiş olmama rağmen; Türk Milliyetçiliğinden, Türk Milletçiliğinden, kuruluş felsefesinden uzaklaştığını gördüğüm için; son Partili Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ve sonucunda Partili Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı olduğu için diğer partilerin, Türk milliyetçisi ve Türk milletçilerinin ve benim hiç bir şeyim olmayan AKP Genel Başkanı Erdoğan'a verdiği açık desteklerden dolayı onaylamıyorum, kınıyorum, tenkit ediyorum!
HDP'yi; altı milyondan fazla ve Türkiye'nin her yöresinden oy almış bir parti gibi değil Devlet'e silah doğrultan PKK'nın siyasi bürosu gibi davrandıkları için tasvip etmiyor, kınıyor, tenkit ediyor, kızıyor, siyâseten hasım ilan ediyorum!
Bu tavrım, bütün bu partilere oy verenlere hasım olduğum anlamını mı taşır?
Bana göre yanlış kullandıkları oylarından dolayı, en fazla kızabilir sitem edebilirim ama asla hiç birini ne öteler ne de ötekileştiririm. Demokrat olmamama rağmen seçim sonuçlarının oy sayısıyla tecellî ettiğini herkes kadar biliyorum.
Kurnazlığın tek rakibinin akıllılık, aptallığın tek tedavisinin muhabbet olduğunu, yıllardır söylerim, söylemeye de devam edeceğim.
Türkiye'de 14 Eylül 2015 itibarı ile 100 siyasi parti vardı, başka partiler kurulmazsa Meral Akşener 'in kuracağı parti ile 101 parti olacak!
Bizden olmayan veya onlardan olmadığım bu partililere düşman olmak gibi bir akılsızlık olabilir mi?
Bu partilere inanmış, gönül vermiş yurttaşlarımızın da, memleket menfaatine en az benim kadar kafa yorduklarını bilirim. Millet olarak asıl biz; "farklı yollardan aynı hedefe yürüyen güçleriz" biliyorum.
İmralı'daki bebek katilinin talimatıyla kurulduğunu bildiğimiz -adı sık sık değişen- partiyle kandırılan Kürt komşularımızı uyarmak ta, hem insanî, hem vicdânî, hem de îmanî görevimiz değil midir?
Özellikle Kürt komşularımızla "Renkli mermerin farklı renkleri" olan millet yapımızı bozmak isteyenlere izin verebilir miyiz?
Biliyoruz ki AB ve ABD asla Müslüman dostu değildir! Olmazlar da!
Dünyanın hiç bir yerindeki Müslümanlarla ve onların meseleleriyle ilgilenmeyen Haçlı Batı'nın Kürt Müslümanlarla bu kadar yakından ilgilenmesindeki çifte standartı aklı kesen Kürt komşularımıza hatırlatmayalım mı?
Defalarca kandırılmış Kürtler üzerinden yeni oyunlar tezgahlandığını, anlatmayalım mı?
Bilmedikleri için anlayamayanlara anlatmanın yollarını aramayalım mı?
Irak'ta katliam yapar, kadınlara-kızlara tecavüz ederler!
Kerkük'te, Telafer'de, Suriye'de, Tunus'ta, Cezayir'de, Afrika'nın kuzeyinde yani Mağrip ve Maşrık'ta, Myanmar'da Müslümanlara uygulanan soy kırımı ya görmezden gelir ya yaptırır, ya da desteklerler!
Karabağ'da olanları görmezden gelirler!
Bosna-Hersekte Müslüman-Türklere uygulanan soy kırımda yoklardı!
Azerbaycan'da milyonlarca Müslüman tanklarla ezilirken yoklardı!
Çünkü oralarda ölenler de Türkler ve Müslümanlardı ve çünkü bu vahşeti yapanlar onlardı!
BOP Eş Başkanı Baba Bush; Irak'ı Haçlı Seferini başlattığını söyleyerek işgal ederken, bizim Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı; "BOP Eş-başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var.." diye övünmemiş miydi?
Bunları bu kadar çabuk unutmuş olabilir miyiz?
Allah aşkına, Kur'an aşkına, Peygamber aşkına, Kıblemiz aşkına; bu art niyetli, parayı ilahlaştıran 21. y.y. Lawrence'larına kanmayalım artık, demeyelim mi?
Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika adlı Haçlı senaryosu figüranlarından vazgeçelim diye vatandaşlarımıza çağrı yapmayalım mı?
Bu memleketteki trilyoner iş adamı Kürtler, neden konuşmazlar?
Bu memlekette HDP dışındaki partilerden olan Kürt Millet vekilleri ve siyaset etkilileri neden konuşmazlar diye sorgulamayalım mı?
Yoksa onlar da -PKK'lı değiller de- PKK'dan korkuyorlar mı?
Korkuyorlarsa, onları korkutan PKK'yı korkutamayan Devlet, ne iş yapar?
Sadece sistemi mi tehdit edebilirler?
Netice olarak; aynı kaptan yeyip, aynı kenefe siyen, jet hızıyla 40 bin liralık bayram ikramiyelerini Meclis'ten geçirip yasalaştıran Meclis'teki dört partiyi de; kınıyorum, tenkit ediyorum, onaylamıyorum!
Yaşayacağımız her seçimde de tasvip etmediğimi göstereceğim inşallah!
Bu tavrımı, bu partilerin mensuplarına düşmanlık gibi algılayan ve anlatanlar, Aziz Nesin'in tarifini, peşînen kabullenmişlerdir!
Bu konuda söylenecek çok sözümüz var! 2019'a da az kaldı!
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder