İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun konuk edildiği, Kürşad Oğuz'un programını iki kere geri sararak dikkatle izledim ve dinledim.
Bana çarpıcı gelen bazı cümlelerini not aldım, sizinle de paylaşmak isterim.
Meselâ;
1- Ben Hak, Adalet, Demokrasi savaşçısıyım. Bir muhalefet partisi genel başkanı olarak ya cezaevindeyim, ya da haksızlığa uğradığını söyleyen bir vatandaşımızla birlikte adliye koridorlarındayım!
Bunları bir Hakim çocuğu olarak ve bir Hukukçu babası olarak söylüyorum.
"Ben Hak, Adalet, Demokrasi savaşçısıyım." sözleri, kendine has üslubu ve davudî, sesiyle bana çok şık geldi. Zannederim artık aklıma geldikçe paylaşacağım.
Önümüzdeki seçimlerde CeHaPe ile birlikte olup olamayacakları sorusuna ise; "Biz, kaybettiren olmayacağız." dediler. Lastik gibi bir cümle tutun iki ucundan çekin çekebildiğiniz kadar, uzatabildiğiniz kadar uzayacak bir cümle. Ne demek biz kaybettiren olmayacağız?
Kazandıran olun o zaman derlerse ne diyecekler, merak ettim?
Sayın Dervişoğlu'nu İzmir Ülkü Ocakları Başkanlığı döneminden beri tanıyorum. Beşeri ve sosyal cesaretinin defaetle tanığıyım.
MHP saflarındayken Sayın Bahçeli'ye gösterdiği. saygı sahneleri de herkes gibi benim de aklımda. Şimdi aynı iki adam, farklı iki söylem; aklımız karışmıyor dersek yalan olur!
"Ben Hak, Adalet, Demokrasi savaşçısıyım" cümlesi bana çok çarpıcı geldi.
Elli bin vatandaşımızın katili APO Alçağının Bahçeli tarafından meclise davetine de her cümlesinin altına imzamı koyarak katılıyorum.
Erzurum'da as diye ip atan bahçeli ne dğişti de APO Alçağını Meclise davet ediyor?
Öcalan ailesinden yanlış hatırlamıyorsam iki kişi zaten mecliste. Yetmiyor galiba!
Bu Terörsüz Türkiye iddiasının APO'yu serbest bırakma operasyonu olduğuna da aynen katılıyorum.
Türkiye'de siyasetin bu kadar kirletildiği bir dönem hatırlamıyorum.
Çok şey görüp, çok şey yaşadım.
Meraklı biri değilim ama kendimi hep cadı kazanının ortasında buldum hep ve kazanın altında çok kızgın ateş yanıyordu.
Haşlanmadan çıkabildik nasıl olduysa.
Yine kazanın ortasına düşecek gibiyim ama bu kere kendim, gönüllü olarak atlıyorum kazana haşlanmaksa haşlanmak, pişmekse pişmek anasını satayım!
Daha neler göreceğiz, bekleyelim görelim vesselâm...
Selam, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN