"KEMALİST GÜLENİST" LER!

Canımı yakıyorlar canı yanasıcalar!
Kanıma dokunuyorlar, kanı bozuklar!
Yıllarca; Atatürkçü ile Kemalist arasındaki farka vurgu yaparak dikkat çekmeye çalıştım.
ABD ve AB' li bazı merkezlerin, özellikle; "Bayrak Mitingleri" nin yapıldığı dönemlerde "ADD-Atatürkçü Düşünce Dernekleri" ne her türlü maddi desteği yaparken, "Kemalizm" i tehlikeli fikirlerin ilk sırasına koyarak düşman ilan etmeleri, en dikkat çeken uygulamaydı!
Ve defalarca; "Hayatımda hiç Atatürkçüyüm demedim ama Türkiye'nin en ateşli Kemalist'i benim.." diye yazıp söyledim.
Tekrarlıyorum; düşüncem aynı!
1940'lardan itibaren milli siyaset ve milli senaryolardan uzaklaştırıldığımız için iki yakamız bir araya gelmiyor!
Elli yıldır dış politikada Ortadoğu'nun en tutarsız ve istikrarsız ülkesiyiz maalesef!
Tarihte "Haçlı Orduları ve Haçlı Seferleri" nin oluşmasına sebep olan Müslüman Türk Milleti gitmiş, yerine; ne zaman, nerede, kiminle, ne yapacağı tahmin bile edilemeyen bir "Haçlı Piyonu" gelmişti!
Azerbaycan'da tanklarla binlerce soydaşımız ezilerek katledilmişti; "Onlar Şiâ, İran'a daha yakınlar.." diyerek ilgisiz kalmıştık!
Dağlık Karabağ işgal edilip Ermenilere verilmişti, seyretmiştik! 
Baba Bush'un ağzından -ki aynı zamanda BOP Eş-Başkanı'dır-; "Bu bir Haçlı Seferidir." denilerek Irak'î işgal eden, bir milyondan fazla sivil Müslümanı katledip, yüz binlerce Müslüman kadına-kıza tecavüz eden Haçlılara; "Kahraman çocuklarınızın ana vatana en az kayıpla dönmesini umuyor ve dua ediyoruz." Diye dua etmiştik!
Kıbrıs Çıkartmamızda bütün gücüyle yanımızda olan ve bize destek veren Kaddafi'ye yapılanları seyretmekle kalmayıp alkışlamıştık!
Şimdi ABD, Rusya'ya rağmen görüntüsüyle "Bir defalık" adıyla Suriye'yi bombalıyor ve ABD'ye teşekkür ediyor, şükür secdelerine kapanıyorlar!
Bunlar Müslüman öyle mi?
Bunlar benim din kardeşim öyle mi?
Bunlara; "Haçlı Müslümanlar" dediğim için kızıyorlarmış!
Kızsınlar!
Ne biliyorsa ve ellerinden ne geliyorsa yapsınlar!
"Zulmün karşısında susmak, dilsiz şeytanlıktır." Peygamber(s.a.a.) tarifini ilkem edinerek, susarsam dilsiz şeytanım!
Susarsam namerdim!
Şimdi bu Haçlı Müslümanların, ateist, deist şövalyeler' i;  "Kemalist görünümlü Gülenist subaylar" diye yeni icat zorlama bir kavram servis ettiler! İlk gördüğümde; "Has..tir!" dedim gayrı ihtiyari!
Allah müstehakınızı versin!
Allah kahretsin sizi!
Atatürkçü Gülenistler veya Gülenist Atatürkçüler deselerdi, Vallahi görmezden-duymazdan gelirdim, önemsemezdim bile!
Çünkü "Hizmet Grubu A.Ş. Ceosu" nun, Netekim Generale Atatürkçü sıfatı yükleyerek yaptığı methiyeleri, serenatları hatırlıyorum. Gücün ve güçlünün önünde attıkları taklaları, yaptıkları saray soytarılıklarını hatırlıyorum... 
Meydanlarda; "Atatürk de hem Cumhurbaşkanı, hem de parti genel başkanıydı.."  tezviratına sığınan; "Siyasi hayatımda hiç aldanan ve aldatılan olmadım!" diyenler, bir yandan; -özellikle Ege'deki- kışlalarda bir kıpırdanma, bir toplaşma, bir rahatsızlık olduğunu fısıldatırken, bir yandan da; "Kemalist görünümlü Gülenist subaylar"  sıfatıyla korku servis ettiriyorlar!
Muhteşem Türk Atatürk; ".. bütün cihan bilsin ki, benim için bir taraftarlık vardır: Cumhuriyet taraflılığı, fikri ve içtimai inkılab taraflılığı, Halk Fırkası'nın mefkuresi, esas umdesi olan bu noktada, yeni Türkiye camiasında bir ferdi hariç tasavvur etmek istemiyorum. Reisicumhur da bulunduğum halde, fırkamızın riyâset-i umûmîsini de fahrile muhafaza ediyorum." derken "Yedi Düvel" ile savaşa devam ediyordu! Osmanlıcılıkları devam eden yakın mesai arkadaşlarına karşı, Cumhuriyeti savunuyordu ve bu arada da hiç bir emperyalist gücün mütecaviz katillerine duâ etmiyordu! Cami bombalayan Haçlıları alkışlamıyordu!
İngiliz teşvik ve desteği ile Ravza-i Mutahhara'yı yıkmak isteyen Suudi kralına; "O mezarın tek taşına dokunursan ordularımla aşağı inerim." telgrafını çekerek Peygamber (s.a.a.) 'in kabrini muhafaza ediyordu!
Hâlâ; "Şaşırırsam şaşırın.." tavrımda ısrarcıyım çünkü Rahmetli Enver Paşa'nın; "Hainler, korkak olur.." tespit ve tarifini asla unutmuyorum, atlamıyorum..
TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN