8 Nisan 2017 Cumartesi

ELHAMDÜLİLLAH TÜRK'ÜM...

Atın önüne et, itin önüne et koyarak ilm-i siyaset yaptıklarını zanneden ve yaptıkları yanlışları doğru diye millete dayatan zorbalara seslenmek durumundayım!
Yanlış yapıyorlar!
Yanlışa yanlışla mukabele ederek yanlış yapıyorsunuz!
Tarihte önce Türklerde, sonra İngilizlerde görülen "Sürek avları" nda at izi ile it izinin birbirine karıştığı görülmüştür ve bu görüntü; korkulacak değil aksine sevinilecek bir iz-karışımıdır!
Ama hem bu iz-karışımının kötü bir şey olmadığını bilip, hem de milleti; "At izi, iti izine karıştı!" diye korkutabilmek için ve hatta sürek avları asla olmasın diye atı ve iti aç bırakarak çaktırmadan, mürâice işler yapılıyor!
Dün övdüklerine bugün sövmeyi mahâret diye dayatıyorlar!
Dün sövdükleriyle bugün kol-kola girip aile fotoğrafı vermeyi, onlara methiyeler dizme kurnazlığını ferâset diye dayatıyorlar!
Karıncaya binip, belini incitmemekle övünen, at üstünde duramayan, Mütedeyyîn Müslümanları Allah ile aldatmayı içtihatdan sayanlar; dünyevî saltanatlarını korumak, devam ettirmek için olmadık yalan ve bühtanı ilimden sayıyorlar!
Beğler!
Allah aşkına bana kulak verin:
"O'nun delillerinden biri de gökleri ve yerleri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olmasıdır." (Rûm, 22)
"Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır, dedik." (Bakara, 36)
"Ey iman edenler; kendilerine kitap verilenlerden bir gruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkârcılığa sevk ederler." (Âl-i İmrân, 100)
"Sizden, hayra çağıran iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i İmrân, 104)
"Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir." (Rûm, 32)
"Biz her ümmete uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar bu işte seninle çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Zira sen hakikaten dos-doğru yoldasın./ Eğer seninle münakaşa ve mücadeleye girişirlerse 'Allah yaptıklarınızı çok iyi bilmektedir.' de./ Allah kıyamet gününde ihtilaf etmekte olduğunuz konulara dair aranızda hüküm verecektir." (Hac, 67, 68, 69)
"Biz yalnız Nûh'un soyunu kalıcı kıldık." (Saffât, 77)
"Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, Senin onlarla hiç bir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir." (En-âm, 159)
"Ey iman edenler; Sizden kim dininden dönerse bisin ki, Allah yakında öyle bir kavim (toplum)  getirir ki, Allah onları onlar da Allah'ı severler. Mü'minlere karşı yumuşak kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler. Allah yolunda mücahede eder hiç bir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. Bu Allah'ın bir lütfudur, onu dilediğine verir." (Mâide, 54)
"Vekîl olarak Allah yeter." (Ahzâp, 3)
Bu arz ettiklerim Allah'ın Kur'ân'daki buyruklarından bir kaçı...
Bir, iki hâdis de arz edeyim: 
"Vâsile b. el-Eska (r.a.)' dan rivayet edildiğine göre O diyor ki; Hz. Peygamber (s.a.s.) 'e sordum; ' Ya Resulallah! Siz ırkçılığı yeriyor ve bu câhiliye davası güdenler bizden değildir buyuruyorsunuz. Acaba kişinin ırkını sevmesi bir türlü ırkçılık mıdır? Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurduler; 'Hayır bu ırkçılık değildir. Ama kişinin zulüm yaptığını bile bile kavmine yardımcı olması, işte asıl ırkçılık budur.' " (Ebû Davud, Sünen, IV, s. 331, no: 5120)
"Surâka b. Cu'sum el-Müdleci (r.a.)' den rivayet edildiğine göre O, demiştir ki; Hz. Peygamber (s.a.as.) bir defasında bize bir konuşma yaptı ve şöyle buyurdu; 'Sizin en hayırlınız -kavminin zûlüm ve haksızlıklarını destekleme gibi bir günah işlemeden- kendi soyunu müdafaa eden kimsedir." (İbn Mâce, Sünen, no: 3949)
Bir de kıyamete kadar kalıcı sözlerden biri; "Elhamdülillah Müslüman Türk'üm. Türklük kaderimiz, İslâm seçimimizdir." (Pîr-i Türkistan Hâce Ahmet Yesevî)
Velhâsıl; Allah'ın Kitâb-ı Ekmel'inde, Hz. Peygamber (s.a.a.)' in hadislerinde yasaklamadığı aksine teşvik ettikleri duygularla mensubu olduğum Türk Milletini seviyorum.
Hayırlılardan olmak için soyumu müdafaa ediyorum.
Elhamdülillah Türk'üm, Türk Milletçisiyim.
Şükrederim Türk yaratılmış, Türkçe lisanımla donatılmışım ve Türk Milliyetçisiyim.
Töreme, türeme karşı çıkmayan; soyuma karşı şövenist duygularla saldırmayan bütün dindaşlarımı kardeş mesabesinde görürüm.
"Ne mutlu Türk'üm diyene" diyenleri, göz-bebeklerim sayarım.
Türk'ü, Atatürk'ü, Türkiye'yi, Türkiye Cumhuriyeti Devletimi, Dalgalanan Bayrağımı ve onun gölgesinde inleyen Ezanımı, millî ve manevî bütün değerlerimi sevenleri seviyorum; sevmeyenleri otomatik hasmım ilan ediyorum..
Şükürler olsun bugüne kadar böyle yaşadım.
Hamdolsun böyle yaşıyorum.
Ve inşallah son nefesime kadar da böyle yaşayacağım.
TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: