BAŞIMIZ KALABALIK...

Günlerdir tek kişilik kalabalık dünyamdayım!
Yıllarca seslendim duymadılar, duyanlar dinlemediler, dinleyenler anlamadılar!
Anlayanlar yapmadılar dediklerimi, yapmayanlar utanmadılar..
Neticede utanmamak için tek kişilik kalabalık dünyamıza sığınmak bize düştü!
Zamanın zalim bir diliminde, tarihin en zalim Haccâc'ı ile muhatabız!
Zaman zalim, Haccâc zalim, yandaşları-yoldaşları zalim dolayısıyla yaşanan hayatın tek gerçeği zûlüm!
Sağımızda kimse yok, solumuzda kimse yok;
Önümüzde kimse yok, arkamızda kimse yok!
Altımızda kara toprak, üstümüzde Allah...
Tek başımızayız.
Tekiz!
Biz, zirvenin tek kişilik olduğunu, zirvedekilerin tek olduğunu öğrenmiştik, demek ki zirvedeyiz!
Zirve ayaklarımızın altında, ayaklarımız zirvenin tepesinde..
Ne zirveymiş bu ya!
Bu ne zırvaymış!
Yaşamadan yaşamışız güya oysa ölmüşüz diri-diri!
Ölü dirilerden oluşan kalabalıklara katılmadığımız için tekiz..
Tekliğine tekiz ama biz de "Diri Ölüler"den olmayı beceremedik!
İftara yarım saat kala, beş parasız pazar yerinde dolaşan oruçlu gibiyim!
Gördüğüm her şeyden almak istiyor alamıyorum ve alamayan kendime değil alamadıklarıma kızıyorum!
Türkçe söylenen kalabalığın arasında Türkçe haykırıyorum; işitiyorlar duymuyorlar, duyanlar dinlemiyorlar, dinleyenler anlamıyorlar!
Yahu! Yoksa biz mi anlatamıyoruz!
"Ulan eşşek oğlum! Vaayy zilli kızım!" diye sevgi mi gösterilirmiş?
Severken böyle iltifat ediyorsak, söverken ne diyeceğiz?
İltifatlarımızı hakaretçe yaparsak bizi niye duysunlar, duyanlar nasıl anlasınlar ve anlayanlar bizi nasıl terk etmesinler?
Kalabalıklar yalnızlıktan korkanlardan oluşur-muşşş!
Zirveler bir kişilik-mişşş!
Hadi be!
Hadinin be!
Delilik bir kişilik ve bütün deliler tek!
Velîlik bir kişilik ve bütün velîler tek!
Ve bu tek olanların, Kimsesizler Kimsesi'nden başka kimseleri de yok!
Yani Alemlerin Rabbi tek, kullar tek tek..
Tek tek..
Teeek teek!
"Edepsizlikte tekleriz
 Kimi görsek etekleriz!
 Hak tan da yardım bekleriz
 Ne utanmaz köpekleriz..." 
"HİÇ KİMSESİZ KALDIM MEDET, KİMSESİZLER KİMSESİ..." Vesselâm..
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN