18 Mayıs 2017 Perşembe

KUTLU OLSUN. MÜBAREK OLSUN..

19 Mayıs 2017...
Bugünkü müttefik(!)lerimiz gerçek adlarıyla Haçlı'nın, "Hasta Adam" dediği, ölsün diye olmadık zehirleri ilaç diye yutturduğu, paylaşımının masalarda cetvelle çizilerek yapıldığı zordan da zor günlerde Türk Milleti'nin karakterini temsîlen harekete geçen Kahraman Türk Evlâdı Muhteşem Türk Atatürk' ün Samsun'a çıkışının 98. yıl dönümü..
Mübarek olsun...
Tarihi ters çeviren, Haçlı'nın bütün paylaşımcı heveslerini kursağında bırakan, yiyenlere yediklerini kusturan, gelmek gafletinde bulunanları "Geldikleri gibi giderler" inancıyla yüz-geri eden, Gâzi Mustafa Kemal'in, Türk'ün Atatürkü 'nün Türk Gençliğine bayram olarak armağan ettiği günün de yıl dönümü..
Kutlu olsun...
Namık Kemal'in, o zor günlerde dillendirdiği:
"Edepsizlikte tekleriz, 
Kimi görsek etekleriz 
Haktan da yardım bekleriz, 
Ne utanmaz köpekleriz!" dizelerini bayramlık diye ortaya atacağım! 
Hani; "Söz, ortanın, kim alınırsa onun üstüne kalır.." ya, kim alınırsa onaun bayramlığı olsun...
Kimi görse etekleyenler, Allah(c.c.)'tan korkmadıkları için kendilerinden iri her şeyden korkanlar, karanlıkta tek yürürken kendi ayak seslerinden ürkenler; dünyayı ve dünya malını vaz geçilmez, ölümü bitiş farz eden kurnaz dinciler, yalaka mürâiler, iki-üç-beş yüzlü renksiz 'Dolma kalem'ler, takîyyeciliği-dönekliği ilm-i siyâse sayanlar; dün küfrettikleri AB'ye, Haçlı ABD'ye bu gün Irak'a demokrasi getirdiği için dua edenler, "... birileri gelir düzeltir!" teslimiyetçileri, bayram etmek için mecburen sıraya girecekler!
"Cumhurbaşkanı'nın imam hatipli olacağı günler yakındır.", Ata'ya saygı duruşuna; " sap gibi durmak" diyen zihniyetin yönetimindeki Atatürk kazanımı Türkiye'de; "Ey Türk istikbâlinin evlâdı!" diye güvenilerek cumhûriyetin emânet edildiği gençliğin Millî Gençlik Şöleni'ni kutlama rolüne soyunacaklar bir daha!...
"Ey Türk Gençliği! ... 
Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecbûriyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezâhür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. 
(Bütün dünya müslümanlarına zûlmedenler 400 yıl senin olan Irak'ı işgal edebilir!) 
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. 
(Az zamanda çok zorluklarla yapılan bütün KİT'ler, bankalar, millî şirketler yabancılara özelleştirme adıyla kolayca satılmış olabilir. Devlet yaşasın, millet bölünmesin diye 'bir gül bahçesine girercesine' kara toprağa girenler, ölümüne mücâdele eden üstün hizmet madalyalı kahramanlar cezaevine tıkılmış olabilir! Ordunun kozmik odasına el atılmış olabilir!) 
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahîm olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. 
(Büyük Ortadoğu Projesi adlı Haçlı yayılmacılığının Eş Başkanlığı ile övünen, Irak'ta Müslüman kadınlara-kızlara tecâvüz eden ABD askerlerine dua eden Cumhurbaşkanın olabilir!) 
Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhîd edebilirler. Millet, fakr ü zarûret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. 
(Delik ayakkabısını kendisinden öğrendiğimiz, maaşla il başkanlığı yaptığını bildiğimiz kişi, dünyanın en zengin sekiz lideri arasına girebilir, oğluna gemicikler alabilirken aşsızlıktan, işsizlikten intihâr edenler, vesîkaya müracaat eden kadınlar, polis copuyla inletilen işçiler memurlar olabilir!)
Ey Türk istikbalinin evlâdı! 
İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! 
Muhtâc olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda mevcûttur!" diye doksan yıl evvel Muhteşem Türk Atatürk'ün seslendiği Türk Gençliği'nin bayramı kutlanacak...
Kutlu olsun!
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN"  Vesselâm...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: