BU YIRTIK YAMA TUTMAZ!

Sağımız sakat, solumuz çolak! Ülkücüler kırk parça, devrimciler neredeler bilen yok! Benim partim, Benim kabinem, Be4nim devletim, benim merkez bankam, Benim valim, Benim kaymakamım, Benim Jandarmam, Benim polisim, ve nihayetinde; Benim Mafyam! Sedat Pker, sosyal medyadan yayınlarla gündem oluşturmaya başladı başlayalı, Yıllar Önce kaybettiğim Refi Cevat Ulunay'ın "Sayılı Fırtınalar" adlı romanındaki devletin yardım istediği kabadayıları hatırlıyorum. Kıbrıs'a kaymakam atanan Gümrükçü Emin Beği, defalarca gözümün önünde canlandırmayı başardım! 600 yılda, altı kere dibe vurup kalkan Osmanlıya özenenlerin, çökmüş, parçalanmış, paylaşılmış bir imparatorluğun molozlarından diriltilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sonuna hazırlık yaptıklarını, içim kan ağlayarak izliyorum malesef! Bütün olumsuzluklara rağmen, 16 yıllık iktidara ve iktidarın acımasız yıpratıcılığına rağmen gittikçe irtifa kaybeden ana-muhalefet ve gittikçe eriyen muhalefet partileri yüzünden millette bir korku, endişe, huzursuzluk hakimiyeti var! Bu arada Türk Gönlümü çok memnun eden, Türk egomu okşayan güzel işler de var. Dolayısıyla ehven-i şerre mecbur olduğumu çok net fark ediyorum. Otuz yıl önce; "Bizi kötünün iyisine mecbur ettiler!" diye şikâyetlenen Genelkurmay Başkanını hatırlıyor ve otuz yıl sonra hak veriyorum malesef! Bir suç örgütü liderinin ifşaatlarına göre, son zamanların en fazla gündem olan İçişleri Bakanının görevden alınacağı fısıltıları, taaa buralara kadar geldi! Ve -Vallahi- şaşırmadım! Çünkü körle yatanın şaşı kalacağını; atı atın yanına bağlarsan ya huyundan, ya tuyundan bulaşacağını, tarihi deneyimlerimizden biliyorduk. Hiç ibret alınmadığı için tarih tekerrür etti veya aynı deneylerden farklı sonuç beklayan aptalların galibiyetini izledik! Bazen alkışladık bile... Yırtık büyük, yama küçüğe de razıydık ama görünen o ki artık bu yırtık, yama tutmaz! Allah sonumuzu hayretsin vesselâm Selâm, sevgi, duâ Mustafa ASLAN