26 Eylül 2021 Pazar
VEDALAŞMA DENEMESİ!
"Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve Berekatuhu ve Magfiratuhu Ebeden Ve Daimen" (Allahın selamı, rahmeti, bereketi mağfireti(bağışlaması) daimi olarak üzerinize olsun)
Aziz Dostlarım;
Zor ama -bana göre- çok zor bir işe niyetlendim!
Bu satırları yazıp yazmamak konusunda kendimle yıllarca mücadele ettim.
Sonuçta yazmaya karar verdim ve yazdım.
Yayımlayıp yayımlamamak konusunda da aylardır kendimle ve nefsimle mücadeledeyim.
Galiba yayımlayacağım çünkü yayımlazsam siznle helalleşmek isteğimden haberiniz olmayacak. Bana hakkınızı helal edip etmeyeceğnizi bilmiyorum ama edersiniz umudyla sesleneceğim.
"Senin üzerinde nehakkımız var ki helal edelim?" diye sitemleri de duyar gibiyim. Bu itiraz sahibi dostlarım, kendi açılarından haklılar ama üzerimdeki haklarını arz edeyim ki belki ferahlarlar.
Aziz Dostlarım;
Arkadaşlarım,
Biraderlerim,
Canlarım-cananlarım,
Dünyalık kalabalıklarım,
Efendilerim,
Fantastik hayaldaşlarım,
Gönüldaşlarım,
Karındaşlarım-kardaşlarım,
Muhabbet kaynaklarım,
Nedamet ortaklarım,
Ömürdaşlarım,
Ülküdaşlarım; sizden oluşan öyle kalabalık, öyle güçlü, öyle muhteşem bir dünyam var ki benim; bugüne kadar şükürler olsun bana ihtiyaç duyup yönelen hiç kimseyi geri çevirmedim.
Şahsi gücümün yettiği işler zaten hemen anında halloldu. Gücümün yetmediği zamanlarda sizden oluşan dünyamdan aldığım güç ve cesaretle içinizden birilerinin kapısını çaldım, gereken desteği aldım ve ihtiyaç sahibinin ihtiyacının hallini temin ettim.
İşte bu yüzdendir ki benim dünyamda yer alıp, bana dünyalarında yer veren hepinizin üzerimde hakkınız var ve lütfen bana hakkınızı helal edin!
Şahsen içinizden sadece bir veya iki kişi hariç tamamınıza varsa bütün haklarımı helal ettim. O bir veya iki kişi de "İki kişinin bildiği sır değildir." ata sözüne tamamen ters olan ve yüzlerce kişinin bildiğini bildiğim bir sırrımı zaman aşımı da zaman aşımına uğradıktan sonra bir ağzı gevşek, boşboğaza söylemiş olan arkadaşlarımdır.
O sırrımın aşikâr edildiğini öğrendiğim günden beri bütün düşünce melekelerim bozuldu!
Kimi sevip, kimi sevmemem; kime kızıp, kime kızmamam konusunda şüpheler yaşadım-yaşıyorum ve bu canımı çok acıtıyor!
Bana bu işkenceyi neden reva gördüklerini de anlamaya çalışıyorum. Kendimi onların yerine koymaya, mpati yapmaya, diger-gamlık yapmaya çalışıyorum ama Vallahi beceremiyorum!
Deli-deli, dolu-dolu bir ömür yaşadım Elhamdülillah.
Her kes bir şeyler, dünyalıklar yğma telaşındayken ben dost biriktirmeye gayret ettim.
Ne kadar başarıp başaramadığımı; bu duygularımı paylaştıktan sonra anlayacağım inşallah!
İnşallah sevmediğim, hiç kıymet vermediğim bu dünyadan gözlerim açık göçmem!
Aziz Dostlaeım;
Aşkı-sevdayı, hasreti-vuslatı, sakati-samimiyeti anlayabilen bir karakterim ama ihaneti asla anlayamadım, anlayamıyorum.
Bu da bendenizin eksiğim olsun kabul buyurun lütfen.
1960'lı yıllarda ilk okuldayken bir şiir ezberletilmişti bize; "Kalem tutan ellerin, bir gün silah tutacak" diye... Sonra çok aradım, araştırdım ama demek bütün kayıtları yok edilmiş ki bulamadım.
Bende bu mısraın tam tersi tecelli etti; silah tutan ellerim, bir gün kalem tuttu ve yıllarca sizdern aldıklarımı size satarak yani tereciye tere satarak yazdım-çizdim!
Türkçe-Edebiyat öğretmeni olmak üzere tahsil yapmıştım ama nasip olmadı.
Devlet memurluğunu, kurallara uymayı beceremediğim için başaramadım ve emsallerimden yıllar sonra kalemimden, muharrirlikten, köşe yazarlığından emekli oldum.
Sebep ve yardımcı olan GÖNÜL ADAM dediğim muhteremden Allahım razı olsun.
Allah'ım o muhtereme rahmetini sonsuz ikram eylesin inşallah.
O Rahmetli Zat-ı Muhterem sayesinde de çok güzel gönüllerle tanışıp kaynaştım. Onlara da çok çok selam olsun.
Ve neticede; "Aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor." mesabesindeyim.
Bu yaşıma kadar sayenizde geldim.
Allah hepinizden razı olsun, hiç haberiniz olmadan benim zorlarımı hep kolaylaştırdınız.
Gençliğimizde, kanımızın tersine aktığı dönemlerde; "Zoru hallederiz, imkansız biraz uğraştırır." diye birbirimize latifeler yaparak gülüşürdük ya.. Vallahi ben onu hep yaşadım sayenizde.
Zorları hallettim. Bazen imkansız sayılabilecek işlerle biraz uğraştım ama dedim ya Allah'ın inayeti ve sizin sayenizde onları da hallettim şükürler olsun.
Azizlerim;
Sıkıntımı anlatabildiğimi zannediyorum. Anlatamadıysam da siz anlamışsınızdır çünkü o ferasetin sahiplerisiniz biliyorum.
Anlayış ve ferasetinize, yüce ve gani gönüllerinize tekrar sığınarak; bana haklarınızı helal edin diye yalvarıyorum.
Hepinizi tek-tek gözümün önünden geçirmeye çalışarak hafızama yükleniyorum ve her birinizi ne kadar çok sevdiğimi tekrar görüyorum.
Ve bu sevgi ve saygılarımla hepinizi tekrar-tekrar bağrıma basarak, Allah'a emanet ediyorum.
Tekraren o bir-iki kişi hariç tamamınıza varsa bütün haklarım, ananızın ak sütü kadar helal olsun.
Tabi ben de helallik verecek duygularınıza ve dualarınıza sığıntıyım!
Emr-i Hak'ın vaki olduğunu duyduğunuzda; "Allah rahmet eylesin." demeseniz de olur ama nolur beddua etmeyin olur mu?
Çıldırlı Aşık Şenlik'in iki dörtlüğü ile vedamı noktalamak isterim:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder