Unutmak..
Unutulmak..
Unutmaya uğraşmak..
Unutulmayı hak etmek...
Birbiri ile ilintili, birbiri ile bazen eş-anlamlı, bazen zıt kavramlar..
Hiç biri de hoş değil..
Vefâlı değil, sâdıkane değil..
Unutanlara, unutulanlara veya unutmaya gayret edenlere nasıl itirâz edilir bilemem ama unutmaya, unutulmaya kafa tutmakta mı mümkün değil?
Meselâ; ben, unutursam veya unuttuysam kesinlikle ölmüşümdür!
Öldükten sonra beni unutsalar ne yazaaar, unutmasalar ne?
Unutmak için sarf edilen gayretin binde biri kadarını hatırlanmak için sarf etse insan, meselâ; yolunu özellikle O'nun sokağından geçirse ve incitemeyecek cüssede minicik bir taşla camını fiskelese!...
Meselâ O'na benzeyen, O'ndan emâre taşıyan herkese öyle baksa ki O, bakılan yüzü gördüğünde kendi yüzüne iz bırakan bakışı hissetse!...
Meselâ; öylesine sessizce ama sînesini yırtarcasına haykırsa ki, cümle sağırlar duysa O'nu nasıl sevdiğini!...
Meselâ sözlüklere yasak etse unutmak ve unutulmak kelimelerini...
Meselâ; Ferhat'ça dağları yarsa O'na su getirmek için...
Veya meselâ; alıcı kuş gibi süzülse yükseklerde kanat çırpmadan O'nu kapacağını hissettirebilmek için!...
Acaba yine sevdiğinin aklına giremez mi insan?
Acaba yine unutmak için aklına işkence eder mi?
Galiba ben, unutsa da unutmam!
Unutmadığının tek göstergesi olan aramayı yaparsa zaten "Allaaah!" derim, aramazsa başında bir hâl var diye endişelenirim..
Aranmadıkça özler, özledikçe severim..
Sevgi, sevilenleri niye bu kadar şımartır? Bi bilebilsem..
Selâm olsun sevmek cesaretini, yürekliliğini gösterenelere..
Selâm olsun sevilenlere ve sevildiğini bilenlere...
Sevenini hasretiyle cezalandıran sevilene de selâm...
Sevmeyen sevilir mi?
İstisnalar kâideyi bozmaz ama sanmıyorum..
"SEVEN, SEVDİĞİNE SEVDİĞİNİ SÖYLESİN.." Hz. Muhammed (s.a.a.) Vesselâm..
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder