Şühedâ verdik uğruna, ruhunu bezesin diye,
Yollarına turâb olduk geçerken ezesin diye.
Rabbim'e yakarıp durdum hîleyi sezesin diye;
Ey Milletim! Nasıl kıydın, niye beni içten oydun?
Beni sevâmla baş başa niye sana hasret koydun?
Nerede bir Türk inlese, yüreğime hançer girdi
"Tanrı Türk'ü korusun" du gece-gündüz dilim virdi
Türk gönlümde kıymetliydi Türkmeni, Boşnağı, Kürdü;
Niye halkı öteleyip öfkemle baş başa koydun?
Milli birliğini bozup gönlümü telaşa koydun!
Türkistan'da olanlara seyircilik ettin niye?
Cellât Çinliye silâhı hangi Türk etti hediye?
Böyle devam edersen sen, yükü yükleyip kediye,
Terk ederim seni sana! Niye beni bensiz koydun?
Tarih mi aldattı seni, sen mi beni yolda koydun?
Hümanistin, bölücünün inadına sevmedim mi?
Türklük devam etsin diye binlerce kez ölmedim mi?
Eğer üzgünsen üzülüp, rahat isen gülmedim mi?
Bir ömürlük emeğimi niye melûl mahzûn koydun?
Yaptığın tarihi niye sen bu sefer eksik koydun?
Düşmanlar başbaşa vermiş sonun için uğraştalar!
Yerli işbirlikçiler de, bu haline alkıştalar!
Öfkem, sevgimle at-başı ölümüne yarıştalar;
Beni canımla uğraşa, nasıl kıyıp nasıl koydun?
Türk Milleti seni bensiz, beni cansız nasıl koydun?
Yoksun diye düzen de yok! Can, mal, namus sereserpe,
Zalime eğlence oldu, av oldu kız, kızan, körpe!
Kıran mı girdi orduna, ecel mi erdi her alpe?
Meydanları alp erensiz, erlerini cenksiz koydun?
Emir Yeşbek* gibi benim, diri diri derim soydun!
(* Emir Yeşbek; Nesîmi'nin derisini diri diri soyduran kişi...)
30 Haziran 2015/ İzmir
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder