Şühedâ emeğini inkâr eden nankörler
Dünya size de kalmaz, hani kadim münkîrler?
Sizin farkınız nedir, dünkü işbirlikçiden,
Onlar da Vatan satan nankörlerden idiler!
Vatan müdafaâsı, dînin muhafazâsı
Türk'ün omuzundaydı, sırıtırken hâinler!
Siz düşmandan kaçarak saklanırken dip-köşe,
Ölüm bulurdu sizi, yaşanırdı zaferler!
Sevinirdi mazlûmlar Türk'ün cesâmetiyle
Parmak ısırırlardı öfkelenen kâfirler!
Korkağın şânı olmaz, yoktur firar destanı,
Ama tarihi yapar adsız yiğit neferler..
Kâfire en korktuğu minâreler, süngüdür
Kubbeye ilhâm olur, er başında miğferler..
Ölümü öldürmektir şehitliğin bir adı,
Ölümsüzleşir elbet şehit olan neferler...
Hercai manken dolu, kasap vitrini her yan
Yiğitleri göz görmez ama bilir gönüller..
Can verir, şân alırlar yenilmezler ölüme,
Kerbelâ'da Hüseyn'in kalkanıdır Kamberler..
Ölümü öldürerek dirilirler meydânda
Cennet yolcularına kan ile yol çizerler..
Bin dört yüz sene sonra şaşmazlar doğru yoldan,
Ûlemânın açtığı cığırlardan giderler..
Tevhîd'in merkezine koyarak Ehl-i Beyt'i
Kerbelâ'dan Resûl'ün âgûşuna düşerler..
Sükûtları kükreyiş, duruşları vuruştur
Biri bine bedeldir duâlıdır bu erler..
Mürâiler düşerken bin üç yüz yıllık şirke
Kur'ân'la Ehl-i Beyt'le coşar vecde gelirler..
Yola çıkılmış ise yolda dizilir kervan
Tarif ile hedefe varır bu kafileler..
Kelâm hikmetin bilir, kıymet verirler söze,
Ses değil söz dinlerler, bu ehl-i îman erler..
Çile bir imtihandır, yokluk ukbâ serveti,
Ölümü doğuş sayar, heves ile beklerler.
Elleri göke açık, dilleri hep niyâzda,
Kendilerine çile, dosta huzur dilerler..
Gecenin karanlığı tefekkür ışığıdır,
Bu sessiz davetlere koşar gelir seherler..
Dilekleri sağanak, kalkandır duâları,
Feleğe kafa tutar, cemde semâh dönerler..
İmtihanları zordur, yolları engebeli
Tevekküle sığınır zorluklara gülerler..
Tanırlar zalimlere yandaş mürâileri,
Bir sineğin Nemrûd'u geberttiğin bilirler..
Şühedâ emeğini inkâr eden nankörler,
Dünya size de kalmaz, âbâd olmaz zalimler!
22 Ağustos 2017/ İzmir
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder