2 Ağustos 2017 Çarşamba

"SAMÎMİ YABANCIM.."

    Bir cümle aklımı tarumar etti, vicdânımı teslîm aldı! 
    Samîmiyet adına bütün kavramları alt-üst etti!
    Bir okuyucu, bulunduğu yer ve ortam yüzünden kimliğini veremeden, bir ileti yazmış!
    Yaşadıklarını; yaşamakla ölmek arasında, yüksek gerilim hattı üzerinde dengeyi sağlamak için eline aldığı iki ucu narlı denge demirini anlatmaya çalışmış sanki!
Demirden vazgeçme şansı yok çünkü üzerinden geçmek zorunda bırakıldığı hat çok yüksek, düşerse tehlikeli ve kötü!
    Dengesini kaybederse elindeki demirden faydalanma şansı yok, çünkü bir ucunu yere destek diye koyması gereken demirin öbür ucu da narlı-kızgın! 
    O ucundan da tutamaz, çünkü elini yakar!
    Dengede kalmaya zorlanarak da olsa yaşamaya mecbûr, çünkü bakmakla yükümlü olduğu âilesi var!
    Aslında bunlar herkesin duyduğu ve bilinen şeyler! 
    Bu iletide benim aklımı alan, bütün samîmiyet kavramlarımı alt-üst eden cümleye gelmek istiyorum.
    İleti sahîbi seslenirken diyor ki; "Hani konuşmak, paylaşmak istersiniz ya bazen bir yabancı ile bazen bir tanıdık ile ama illa ki samîmi biriyle. Siz benim samimi yabancımsınız.
    Samîmiyet ve yabancı! 
    Özünden sayılacak kadar özümsenmiş bir yabancı!
    "Kılma derman kim helâkim zehr-i dermânındadır!" sızlanmasını, hatırlattı mı size de? 
    Veya; "Bende gördüm güneşin doğarken battığını!" tezatı kadar isyankâr geldi mi size de?
    Böylesine sözüne ve ifâde gücüne hâkim birinin, düşürüldüğü çâresizlikle "Samîmi yabancısı" na söylenmesi, sizin de canınızı acıttı mı?
    Bu sessiz isyânı görmeyen, bu sessiz çığlığı duymayan, bu cesur akrobatın mahâretini fark etmeyenlerin yöneticilik oynattırıldığı bir ülkede, huzûr ve istikrâr olabilir mi?
    Benim şeyhim, senin şeyhini çarpar! 
    Benim nâmussuzum, senin nâmussuzunu döver! 
    Benim hırsızım, senin hırsızını soyar! 
    Benim yobazım, senin yobazını bastırır! 
    Benim katilim, senin katilini öldürür v.b. mantıksızlığıyla idâre-i maslahât becerilir mi?
    İki ucu narlı demirle yüksek gerilim hattı üzerine çıkarılmış vatandaş; ya dengesini kaybederek, ya da gözünü karartarak bir elini yakmayı göze alıp yere inerse veya düşerse en yakınındaki cambaza bakanlara ne yapar, hiç düşünen var mı? 
    Düşer veya inerse önüne geleni dağlamaz mı iki ucu da narlı demirle?
    Hey!
    Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı BOP Eş Başkanı!
    Hz. Fatih'in; "Kimsesizler Kimsesi" diye ululayarak sığındığı Allah'ın sıfatını, tarfatarlarının kendisine izâfe ettiği, yalaka vuvuzelaların kimsesi!
    On beş yıldır uygun ortam arayan; Gereken durakta İnilecek Demokrasi Tramvayının İleri Demokrat Vatmanı!
    Bu feryâdı, bu sessiz çığlığı, bu saygılı isyânı duyasınız diyedir çabam!
    Bu "Samîmi yabancı" diliyle "Kimsesizler Kimsesi" ne yapılan şikâyetten haberiniz olsun diyedir yırtınışım!
    Hiç bir zâlimin gücünün, mazlûmun âhına yetmeyeceğinin, Allah'ın aslâ buna rızâsı olmayacağının farkında ve bilincinde değilseniz Vallâhi sonunuz iyi görünmüyor!
    Gerçi sizin, ailenizin, mesâneden çürük raporuyla askerden kaçıp yeri yerinden oynatan ve Berlusconi'nin katılımıyla yapılan, malvarlığını takılan takılarla edindiğiniz Oğlunuzun, gemiciklerle deryâlarda fink atan diğer Oğlunzuun akîbetinden kime ne?
    Ama bu mazlûmun sessiz çığlığında, herkes kadar sizin de vebaliniz var!
    Bu saygılı isyânı görmeyenin, bu sessiz feryâdı duymayanın belâsını Allah verir!
    Kendi ülkesinde, millî sınırlar içinde, feryâdını duyuramayanlar varken sana ne Suriye'nin dünkü kankan Beşar Esed'inden? 
    Kime ne? 
    Millete ne? 
    Bize neeee?
    Tam burada yine aklıma geldi; ".. tüm eksik ve yanlışlarına rağmen AKP Hükümeti'nin alacağı millî nitelikli kararların destekçisi olacağımızı da bildirmek istiyorum." vaadini ve günümüzdeki desteğini de bütün millî vicdânlara, inâdına hatırlatırım...
    Daha önce de bu sessiz çığlığı duyurmaya çalışmıştım. Güncelleyerek tekrarlamak istedim çünkü; "İlgisiz bilgililer" ve "Bilgisiz İlgililer" bütün siyasi vitrinlerde değişmez mankenler oldular!
    TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ Vesselâm..
    Selâm, sevgi, duâ...
    Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: