5 Eylül 2017 Salı

DÜNYA BARIŞ GÜNÜ...

Dört gün gecikmeli oldu, farkındayım özür dilerim. Siz bağışlayın ama barış bağışlamasın çünkü bu barışla barışmak istemiyorum!
1 Eylül, "Dünya Barış Günü" ymüşşş!
Hişşşşşş!
Şitânın yani kışın, ilkbahar ve yazla asla bitmeyen savaşının, başlangıç günü; "Dünya Barış Günü" ymüşşş!
Yine yağmur yağacak..
Yine rüzgâr esecek..
Yine güneş doğacak ve can verdiği yaprakları yakacak!
Rüzgâr, güneşin yaktığı yaprakları savuracak!
Yağmur seller oluşturacak ilkbahar ve yazın yaptıklarını yıkıp–silip–süpürmek için!
Ve –yağmura, rüzgâra, güneşe inat– yıllarca söylenen sonbahar şarkısı dillerde, kulaklarda olacak:
"Eylül’de gel..."
Ve doğanın dünya yaratılalı beri başlayan–süren ve bitmeyen iç savaşının başladığı gün, yani 1 Eylül, "Dünya Barış Günü" ymüşşş!
Hişşşşşş!
Sessiz olun! Barışı uyandırmayın, çatışma çıkarır!..
Silah çatırtıları, gök gürültüleri, sel şarıltıları, rüzgâr uğultuları arasında kaybolan mazlûm feryatlarının vicdan patlattığı gün, yani 1 Eylül, "Dünya Barış Günü" ymüşşş!
Hay aklınıza kılavuzunuz kargalar cırtlasın!
"Dünya Barış Günü" nde, sahada maç var; maçın galibi ve mağlûbu belli ama skor belli değil..
Bitmeyen/bitirilmeyen maç, başladı başlaylı 0–0 berabere..
Dar alanda paslaşmalarla her iki takım da tribünlere oynuyor ve maalesef tribünlerde, taraftarlar arasında kavga var!
Maç yapan, savaşan, mücadele eden iki takımdan hiçbirine taraftar değiliz ama kural gereği mecburen biz de tribündeyiz! 
Ve maalesef kavga eden taraftarları ayırmaya uğraşmaktan maç seyredemiyoruz!
Ve maalesef tribünde kavga eden taraftarlar için maçın sonucu, önemli değil!
Olan seyirciye oluyor, maç seyredemiyorlar ki, zaten istenen de bu!
Türk Milleti, 15 Temmuz Kahpe Kalkışmasını; devletine–vatanına–bayrağına-milli bütünlüğüne sahip çıkarak püskürttü! "Halkın gücü, tankın gücünü yendi" denildi ki doğru!
Ama hem, olanları "İnternet oyunu" zanneden müttefik(!)imiz ABD, hem de; "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var" diyen BOP Eş–Başkanı(!)mız sonuçtan memnun değil, şaşkın!
"Stratejik Derinlik" yol haritasıyla; "Komşularla Sırf Sorun" olan dış politikamız; "Düşmanları azaltıp dostları çoğaltmak" a evrilmesine rağmen; Rusya, İran ve ABD’nin istemediği şekilde Suriye’de; ÖSO’ya destek verip PYD'ye vuruyoruz! 
Ne İsa’ya yaranabiliyoruz, ne de Musa’ya; Müslümanlarla ise barışamadık gitti!
Dostları artıracağız derken yeni barışmaya niyetlendiğimiz Rusya ile ve İran ile Suriye konusunda çekişmeye başladık!
Maç devam ediyor!
Sahada dar alanda paslaşmalarla futbol gösterisi, tribünlerde Y–CeHaPe ile Yavru Muhalefet MeHaPe kavgası!
Y-CeHaPe, eşeğe kıyamadığından palanı dövüyor, Yavru Muhalefet MeHaPe, Yürütme'nin En Başı'ndan Fâtihâ öğreniyor!!!
Hay aklınıza kılavuz kargalar cırtlasın!
"Dere geçilirken at değiştirilmez" kuralına uyanlar maç ortasında hakem değiştirdiler!
Ve ala, ve soylu bir uygulama!
Sadakat ve liyakatin makyaj yenilemek üzere güzellik salonuna sokulduğu, ileri demokrat bir mucize!
Ala'nın Valiliğinden beri Partili Cumhurbaşkanı'na sadakati işe yaramadı; Soylu'nun DP Genel Başkanı iken bütün şahsi giderlerini parti bütçesinden karşılattığı günlerde Erdoğan'a muhalefet yapmak adına ettiği hakaretler sonuç aldı!
Hakarete varan sözleri akıllarda! Akıllarda kalmadıysa arşivlerde...
Hay aklınıza, kılavuzunuz kargalar cırtlasın!
1 Eylül Dünya Barış Günü…
Sahalarda gösteri maçları, tribünlerde kavgalar!
Ortadoğu'da savaş, Kerkük'te silahların sandık gözlemciliğinde referandum, Asya'da soy-kırım, Hükumette İleri Demokrat revizyonlar!
Kim, kime, ne zaman, ne ile nasıl vuracak belli değil!
Herkes gergin, herkes teyakkuzda, herkes tetikte ve aylardan Eylül...
1 Eylül, "Dünya Barış Günü" ymüşşş!
Hay aklınıza üstünüzden geçen bütün kuşlar cırtlasın!
Kafasız kafasızlar sizi!...
"OLAMAZ TÜRK’E BAŞ, TÜRK’ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: